Remzi Akbaş'ın "Sarı, oraya neden gitti?" başlıklı köşe yazısı
Haftalardır yağmura hasret kaldığımız ülkemizde Karasu ilçemiz de payını alanların arasında oldu.
Hiç beklenmeyen bu durum karşısında başta fındık olmak üzere mısır, fasulye ve diğer sebzeler bahçelerde kurumaya başladı.
Ee tabi böyle durumda vatandaşların bir bölümü derelerden çeşitli araçlarla, bir bölümü de şebeke suyunu kullanarak bu sorunlarını gidermeye başladı. Üstüne üstlük turizm amaçlı başta İstanbul olmak üzere çevre İl ve İlçelerden gelen tatilcileri de eklediğimizde su tüketim oranı normalin üzerine çıktı.
Ve dolayısıyla, Kocaali'ye bağlı Şerbetpınarı lokasyonunda bulunan havuzlarda tutulan ve arıtılarak şebekeye verilen su seviyesi yetersiz kaldı. Yağmurdan da bir ses çıkmayınca Karasu ve komşu ilçemiz Kocaali'de su kesintileri kaçınılmaz hale geldi.
Bu gelişmeler vatandaşların sosyal medyada eleştirisini artırdı. Özellikle başta ilçe belediyeleri suçlandı.
Elbette sorun doğrudan ilçe belediyeleri değil, Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ)’dir.
Ancak bunu vatandaşın birçoğu bilmiyor dolayısıyla eleştiriler İlçe Belediye Başkanlarına gidiyor.
Karasu AK Partili Belediye Başkanı İshak Sarı da bu eleştiriler karşısında basın temsilcileri ile yaptığı bir toplantıda "Sorun bizim sorunumuz ama sorumluluk bizde değil" diyerek konuya açıklık getirdi.
İşte burada duralım.
Sorumluluk kimde olabilir ki?
Elbette Büyükşehir Belediyesi ve SASKİ'de.
Sarı bu konuyla ilgili eleştirilerin muhatabını doğrudan söylemese de Büyükşehir Belediyesi ve SASKİ yönetimi olduğunu kapalı zarf usulü ile ortaya koyuyor.
İşin garibi adres gösterdiği belediye de kendi partisinden...
Kocaali'nin su kesintisi ile ilgili çok şikayet alındığı söylenemez ama Karasu'ya gelen tatilcilerin de sebep olduğu nüfus artışı su hacminin yetersiz olmasına önemli etken oldu.
Başkan İshak Sarı geçtiğimiz hafta su akışı sorununu bizzat kaynağında inceledi. Orada yaptığı gözlemleri anlatan Sarı, 2017'den beri su tutmayı sağlayan tesislerin yapımındaki aksaklıkları ortaya koyarak bunun kesintilerde baş rol oynadığını ve yenilenmesi gerektiğini ileri sürdü.
Böylece "Bakın sorun burada, sorumluluk benim değil" mesajı verdi.
Aslında Sarı burada halkı aydınlatmak adına doğrusunu yaptı.
Doğru olmayan ya da etik olmayan, kendi sorumluluğunda olan ilçenin mücavir alanlarının dışına çıkarak su akışının başladığı lokasyonda noksanlıkları ortaya koyması ve yetkilileri dolaylı olarak hedef göstermesidir.
Sarı'nın buraya neden gittiğini ve niyetini daha doğrusu aklından geçenleri bilemeyiz...
Ancak; merak edilen...
Sarı bunu neden yapıyor?
Çok mu saf yoksa çok mu kurnaz?
Acaba başkanlık dönemi sonrasını düşünerek "Milletvekili" hayali olabilir mi? Ya da önümüzdeki dönemde kendisine olası rakip olacak birini itibarsızlaştırmaya mı çalışıyor?
Elbette bunlar tartışılabilir.
Sarı'nın niyetini bir kenara koyarsak...
Şu an için önemli olan bu sorunun önümüze bir daha gelmemesi için ivedilikle kökten çözülmesi gerekiyor. Yoksa seneye daha çok mağdur olacağız!