Hani şarkıda da geçiyor ya: “Kimine kavun yedirdin, bize de yedirdin kelek”…

 

Geçen gün bir markette kuyruk vardı, ben de işim gereği markete girdim. Bir gürültü, patırtı… Millet bir birini ezecek, görevli arkadaşa sordum, ne oluyor? Dedi ki, “Abi kavanoz kapağı kavgası”

Sonra işyerine geldim olayı anlattım! Dediler ki, “Falan yerde de kadınlar kapak için kavga ettiler!”

 

Gerçekten çok düşündürücü olaylara tanık olmaktayım. Mesela bir tanıdığı, bir tanıdığına

düğün davetiyesi veriyor. Davetiyeyi alan, veren gittikten sonra arkasından diyor ki: “Kim düğüne gider bu zamanda bir gram altın beş yüz lira, bir çeyrek sekiz yüz…”

Maalesef ‘Erik Dalı’ dinlemek de çok pahalı oldu.

 

Bir çok tanıdığım genç var bekar.

Biri 32, biri 35 yaşına gelmiş gençler! Soruyorum:

“Niye evlenmiyorsunuz?” Diyorlar ki “Abi bir düğünün maliyeti 125 bin lira. Bu da en ortası.

Hangi parayla evleneceğiz? Hadi diyelim evlendik. Asgari ücretle nasıl geçineceğiz!”

 

Gerçekten öyle. Önümüz kış! Kirası, doğal gazı, elektriği, suyu, telefonu derken insan evlenmekten kaçıyor.

 

Bir diğer sıkıntımız daha var. Artık had safhanın üstünde boşanmalar var. Boşanmalarda patlama yaşanıyor! Kendi çevremde bile birçok tanıdığım insanların çocukları boşanıyorlar.

Ya da çok mutsuzlar, geçim sıkıntısından yuvaları yıkılıyor! Olan çocuklara oluyor.

Burada ailelerin de suçu var! Aşırı korumacılık yaparak yapıcı olmuyorlar, yangına körükle gidiyorlar.

 

Maalesef asgari ücretli, emekli gelir düzeyi düşük insanlarda sosyal yaşam çok bozuk!

Birileri konserve yapma derdindeyken, birileri antrkot bulamıyor. Dengeler iyice bozuldu.

 

Rabbim yardımcımız olsun zor günler bizi bekliyor!