Bu zorlu süreç içerisinde karşılaştığımız durumlar bir kere daha gösterdi ki biz nasıl yaşıyorsak öyle yansıyoruz. Yetişkinlerin örnek olacakları süreçte, çocukların örnek almaması gereken davranışları sergilediklerini izliyoruz.

 

Yaşımız kaç olursa olsun, her zaman üzerine düşünmemiz gereken ve bir şekilde karşımıza çıkan konulardan birisi aile terbiyesidir. Hangi aile terbiyeden yoksun bırakır demeyin lütfen. İlk kural çocukların insan olması için çabalayın, çünkü bilgi yüklerken aynı zamanda sevgi dolu çocuklar olsunlar. Dünyada yayılan ekran oyunları çocukları farklı bir “ben” duygusuyla aşılarken şiddet ve kötülüğü içlerine nüfuz ediyorlar.

 

Neden eski zaman oyunları oynatılmıyor? Neden çocuklar kavgaya, dövüşe daha eğilimli?

 

Aslında baktığımızda herkes çocuğu için çabalıyor değil mi! Ama ne kadar ve nasıl, önemli olan nokta bu olsa gerek.

 

Sevgisizliğin önüne geçebilmek bence en önemli başlangıçlardan... Ailede başlayan eğitimden itibaren kullanılan dil daima sevgi temelli olmalı.

 

Çocuklara sevgiyle yaklaşmalı, ihtiyaç olduğunda yanında olduğunu hissettirmeli ve hatalarına karşı hoşgörülü olup mutlaka hatasının üstünü kapatmak yerine doğruyu güzel bir dille iletmeli.  Unutmamalı ki çocuklar sizlerin onlara gösterdiğiniz yaşam şeklini örnek alacaklardır. 

 

Bir öğretmen olarak yanlış yaptığı konuda uyardığım bir öğrencinin, bana verdiği cevap aile terbiyesini ortaya koyuyor diye düşünüyorum.

 

Çocukların daha nazik ve daha ılımlı yetiştirilmesi “çocukluk dönemi” açısından büyük önem arz etmektedir. Hani annelerimizin bir sözü vardır; “sonra ben ağlayacağıma bugün o ağlasın”. Tabi ki hiçbirimiz çocukların ağlamasını istemeyiz lakin ilerde yaşanacak daha büyük olumsuzlukların önüne geçebilmek adına, çocuklara her hareketimizi sevgi yoluyla aktaralım.

 

Unutmayalım; karakter ve davranışlar küçük yaşta kazanılır ve unutmayalım ki, çocuklar yaşadığını öğrenir.

 

Bu durumla ilgili olarak Doğan Cüceloğlu’un çevirip bize ulaştırdığı şiiri anımsatmak ve sizlere ulaştırmak istiyorum.

 

Aile içinde;

Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse,

Kınamayı ve ayıplamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa,

Sıkılıp utanmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse,

Kavga etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk hep utanç duygusuyla eğitilmişse,

Kendini suçlamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk hoşgörü ile yetiştirilmişse,

Sabırlı olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk desteklenip cesaretlendirilmişse,

Kendisine güven duymayı öğrenir.

Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse,

Takdir etmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse,

Adil olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetiştirilmişse,

İnançlı olmayı öğrenir.

Eğer bir çocuk kabul ve onay görmüşse,

Kendini sevmeyi öğrenir.

Eğer bir çocuk ailesi içinde destek arkadaşlık görmüşse,

Dünyada mutlu olmayı öğrenir.

 

Kısacası bizlerin çocuklara yaşattıkları aslında çocuklara öğrettikleridir.