Selman Yümnü'nün "1 Nisan şakası değil" başlıklı köşe yazısı

Evet beklenen gün geldi çattı ve 5 yıl boyunca yerel idareden kimin sorumlu olacağı, seçimleri kimin kazanacağı sorusu cevabını bulmuş oldu. AK Parti kurulduğu günden bugüne kadar ilk kez bir seçimde ikinci parti konumuna geldi.

Kaleler birer birer yıkıldı ve ‘kimsenin beklemediği’ bir sonuç ortaya çıktı. Gerçekten bu sonucu kimse beklemiyor muydu? Muhtemelen öyledir kimse CHP’nin Adıyaman’da yüzde 50 ile seçimi kazanacağını beklemiyordur. Mesela kimse Konya Ereğli’de CHP seçim kazanır diye beklemiyordur. Kimse Ankara seçimlerinde Turgut Altınok’un seçimlerde yaklaşık olarak kiracılarının sayısınca oy oranında kalacağı aklına gelmemiştir. Mesela kimse İstanbul’da Eyüp Sultan ve Beyoğlu’nun yerel seçimlerde CHP’ye gideceğini düşünmemiştir. Yine kimse tek partili dönem bittiğinden bu yana CHP tarafından kazanılamayan bazı illerin çok partili dönemde ilk kez kazanıldığına şahit oldu.

Yine kale olarak adlandırılan Sakarya’da 16 ilçeden sadece 9 ilçede seçimi kazanan AK Parti 7 ilçede muhalefete kaybetmiş durumda. Bu ilçelerden birkaç tanesi seçim öncesinde de adaylarının yanlış belirlemesinden dolayı parti küskünlerinin başka bir partiden seçime girerek kazanılmış oldu.

Tüm bu sonuçlardan sonra ilçe ilçe dolaşıp “şu aday benim kırmızı çizgim” diyen, “bu adayı biz belirledik siz de desteklemek zorundasınız” diyen kendine seçen halka ahkam kesmeyi kendine hak gören kaç milletvekili ya da parti yöneticisi hesap verecek ya da hesap sorulacak çok merak ediyorum.

Bu partinin seçmeninin kazanılacak ihaleden, değişecek imar planından, peşkeş çekilecek araziden, şehrin dokusuna uygun olmayan yapılardan daha önemli olduğunu anlama vakti gelmiştir.

Bu büyük bir seçim zaferidir ve CHP’yi kutlamak gerekir. Ama bu seçim sonuçlarında gözden kaçırılmaması gereken bir sonuç var. Yerel seçimlerde partisine kızan AK Parti seçmeni sandığa gitmemiş durumda. Mesela İstanbul’da daha yüksek oy oranına ulaşan İmamoğlu; 2019 seçimlerinde aldığı oy sayısına ulaşamadığı görünüyor. Bu da gösteriyor ki AK Parti seçmeninin bir kısmı sandığa gidip farklı siyasi partilere oy vermiş olsalar da yaklaşık olarak 6 milyon üzerinde AK Parti seçmeninin sandığa hiç gitmediğini gösteriyor.

Ben şahsen elimden geldiği kadarı ile uyarmaya çalıştım. Bu ekonomik koşullar genel seçimlerde diş politika, beka meselesi ve savunma sanayii hassasiyetinden dolayı genel seçimlerinde oy verenler bu seçim kenarda beklemeyi tercih etti.

AK Parti’ye en çok oy veren emekli, çiftçi, işçi ve esnaf artık dayanacak gücünün kalmadığını göstermek için biz de buradayız demek için kendini kenara çekti ve kaleler çöktü. AK Parti iktidarının ekonomik sorunlarına derman olduğu, seyyanen zam verdiği, üzerine toz değmeden klimalı ortamlarda işlerini yapan memurlar Ankara seçim sonuçlarına göre CHP’nin yeni kalesi olarak yüzde 60 oy ile Ankara ilan etmiş oldu.

Bunca zamandır uyarmaya çalıştık; “insanlar geçinemiyor, para pul oldu, alım gücü kalmadı” derken siz zatı muhteremlerden bazıları emeklilere gidin pazarda limon satın taksiye çıkın diye istikamet gösterdiniz belki de şaka yapıyordunuz ama bu iş şakaya gelecek bir durum değil umarım ders alınır ve bu ülkede emekçinin, çiftçinin, emeklinin ve esnafın varlığının önemi anlaşılır.

AK Parti’nin seçimlerde lime lime döküldüğü bir dönemde Karasu seçimlerinde bir sürpriz olmadı ve mevcut Başkan İshak SARI yüzde 45’e yakın bir oran oy alarak başkanlığına devam edecek. İshak Başkan’dan ve yönetecek ekip arkadaşlarından tek ricam, hepimiz bu ilçede doğduk büyüdük ve muhtemelen bu ilçede öleceğiz. Hem bizler hem de sizler için bu şehri daha yaşanılabilir ve güvenli bir hale getirmek için tüm enerjinizi kullanın. Mutlu haftalar dilerim.