Remzi Akbaş'ın "Bu proje Karasu'ya ihanettir" başlıklı köşe yazısı
Hatırlarsanız;
Kibar Holding'e bağlı Assan Alüminyum A.Ş'nin Denizköy Mahallesi sahil şeridinde kurmak istediği Güneş Enerji Sistemi (GES) ile ilgili 19 Kasım günü yapılmak istenilen Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantısı başta Karasu Belediyesi, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları, (STK) Muhtarlar ve Vatandaşların tepkisi nedeniyle iptal edilmişti.
Bu kez aynı bölgeye Kuzuoğlu Su Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. "Balık Çiftliği Havuzları" kurmak istemiş 17 Nisan tarihinde yapılmak istenen ÇED toplantısı yine Belediye Başkanı İshak Sarı öncülüğünde STK, Siyasi Parti Temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşların tepkisiyle yaptırılmamıştı.
Bu iki olay Karasu'ya sahip çıkılması noktasında büyük takdir gördü. Başkan Sarı'nın yatırımın önlenmesine yönelik yaptığı konuşma alkışlarla karşılanmıştı.
Buradaki amaç hem doğa kirliliğinin önlenmesi hem de kıyı sahillerimizin özel sektörün rantiyesine bırakılmamasıydı.
Şu sıralarda bu iki projeden daha çok önem arz eden ve Karasu sahilinin yok olmasına yol açacak "Limanın genişletilmesi" projesi gündeme getirildi.
Bilindiği üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, geçtiğimiz yıl 29 Kasım günü geldiği Karasu Limanı’nda genişleme projesini resmen açıklamış ve kıyı erozyonuna yarar sağlayan tahkimatların yenilenmesi de gündeme gelmişti.
Eğer bu proje gerçekleşirse Karasu sahilinin daha fazla erozyona uğraması kaçınılmaz görünüyor.
Ayrıca, limanın genişletilmesiyle birlikte deniz ortamında su kalitesi üzerinde önemli olumsuz etkileri olacaktır. Gemi kaynaklı evsel nitelikli atık sular, sintine suları, limanda yüzey akışına geçen yağmur suları, gemi boyası ve petrol sızıntısı ile diğer liman faaliyetlerinden kaynaklanan kimyasal maddeler su kirliliğine neden olacak. Limanlarda yapılan dip taramaları, habitatın hasar görmesine, siltasyon hızının değişimine ve liman içi suların oksijensiz kalmasına yol açacak.
Bunların yanı sıra şunu da görmek lazım:
2017 yılında faaliyete geçen Karasu Limanı'nın Karasu'ya ekonomik ne katkısı oldu? Katkısını geçtik denize girecek sahil kumu kalmadı, sürekli erozyon yaşandı. Hatta limanın kaldırılması bile gündeme getirildi. Kıyıdan 150 metre kadar ileriye yapılan tahkimatlar da bir işe yaramadı. Onların da acilen yenilenmesi gerekiyor.
Limanı genişletme projesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 13.Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlatılan ÇED başvuru dosyası, Sakarya Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü'nce kamuoyu görüşüne açıldı. 8 Temmuz 2025 Salı günü halkın katılımı toplantısı yapılacak.
Edinilen bilgilere göre Karasu Limanı’nda halihazırda 4 adet rıhtım bulunuyor. Bunlardan biri sahil güvenlik komutanlığınca kullanılıyor. Mevcut haliyle limana en fazla 5 gemi yanaşabiliyor. Yapılacak olan çalışmayla 6 rıhtım daha yapılarak toplam rıhtım sayısı ve gemi yanaşma kapasitesi 10'a çıkarılacak. Böylece mevcut durumun iki katı bir yoğunluk yaşanacak. Bu da kıyılarda daha fazla erozyon ve kirliliğinin artması demektir.
Karasu'ya istihdam ve ekonomik katma değer yaratacak çevresel kirlilik yaratmayacak yatırımlara kimsenin itirazı yok.
Ancak...
Türkiye'nin en uzun ve değerli kumuna sahip olan Karasu sahilinin yok edilmesine de göz yumulamaz.
Sanayi yatırımları noktasında hayal kırıklığı yaşayan Karasu halkı mevcut limanın genişletilmesiyle birlikte deniz turizmini de kaybetmiş olacak. GES ve Balık Havuzları projelerinde nasıl bir ve bütünlük sağlandıysa bu proje için de aynı duyarlılığı bekliyorum. Sessiz kalmak Karasu'ya ihanettir!