Remzi Akbaş'ın "Hesabını verirsiniz" başlıklı köşe yazısı

Yerel seçimlere 4 aydan az bir süre kala AKP ve MHP'nin ittifak kararına karşı başta İYİ Parti ile CHP'nin nasıl bir strateji uygulayacağı merak ediliyordu.

Bilindiği üzere İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ittifak oluşumuna kapıları kapatarak bütün illerde İttifak olmadan gidileceğini açıklamıştı.

İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük şehirlerin kazanılması noktasında adına ittifak denilmese de birliktelik yapılması zorunlu görünüyor.

Çünkü, genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçiminde bütün anketler Millet İttifakı lehine olmasına rağmen Cumhur İttifakı'nın kazandığını gördük. Bu açıdan parti kurmayları belediye seçimlerinde yoğurdu üfleyerek yemek zorundalar.

Bunun bilinciyle geçtiğimiz perşembe günü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaret ederek başta İstanbul olmak üzere Ankara ve diğer büyük şehirler için işbirliği teklifinde bulundu.

Ziyaret sonrasında konuşan Akşener, "Yerel seçimlerde işbirliği teklifinin Genel İdare Kurulu'muza getireceğiz" dedi. İstanbul ve Ankara için açık kapı bıraktı ama... Bunun diğer il ve ilçeleri kapsayacağı garantisi yok mesajı verdi.

Buradan Karasu'ya gelirsek;

Karasu'da Cumhur İttifakı'nın adayı henüz açıklanmadı.

Mevcut başkan İshak Sarı'nın yeniden adaylığı yüksek görünse de bazı işaretler bir sürpriz çıkacağını gösteriyor.

Şöyle ki:

Geçtiğimiz hafta Belediye Başkanı İshak Sarı, Karasu İlçe Teşkilat Başkanı ve Yönetim Kurulu bazı üyeleri AK Parti'nin Grup toplantısına katıldılar. Oradan da Sakarya Milletvekili ziyaretleri yapıldı. Özellikle ziyaretin amacı Seçim İşleri Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un desteğini almaktı. Edindiğimiz bilgilere göre Yavuz, adayın temayül ve anketlerin sonucuna göre oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirileceğini söyledi. Yani herhangi bir garanti vermedi.

Diğer bir işaret:

1 Aralık Cuma gecesinde 264 TV'nin konuğu olan Ali İhsan Yavuz, Medyabar ve TV 264'ün İmtiyaz Sahibi Gazeteci Zafer Tokuş'un "Genel seçimlerde milletvekili adaylık sürecinde değişiklikleri çok iyi yönettiniz. Sakarya ve ilçelerinde de aynı uygulamayla değişim olabilir mi? şeklindeki sorusuna verdiği yanıt: "Size katılıyorum" oldu.

Bu da bazı sıkıntılı ilçelerin adaylarının değişeceği anlamına geliyor.

Sakarya'da sıkıntılı olan ilçelerin başında da Karasu geliyor.

Bunu şunun için söylüyorum:

Bir kere Cumhur İttifakı'nın güçlü ortağı MHP teşkilatı ve tabanı İshak Sarı'nın adaylığına soğuk bakıyor. Bunu zaten il yönetimine de açıkladılar.

Diğer bir sıkıntı; Sarı ile kamuoyu arasında bir soğukluk oluştuğu gözleniyor. Çok sayıda vatandaşı borçları nedeniyle icraya verdirmesi, araçlarını bağlattırması, banka hesaplarına bloke koydurması ve fon hesaplarının çözdürülerek tahsil ettirilmesi, vatandaşların yerlerini kamulaştırıp onları mağdur etmesi, işten çıkardığı personelin özlük hakları konusunda zor duruma bırakması, esnafların bulunduğu caddelerde yapılan düzenlemelere gelen tepkiler gibi gelişmeler İshak Sarı'yla AK Parti'nin kazanma şansı azaltıcı gerekçeler olarak görünüyordu.

Tam da bu sırada muhalefet partilerinin temsilcileri İttifak veya işbirliği ile ortak aday belirleme görüşmeleri sonuçsuz kalınca konjonktür değişti.

Geçen hafta içinde İl başkanlıkları nezdinde bu konu detaylarıyla görüşüldü. Dr.Melih Erol ve Dr.Kerem Erksoy ile iletişime geçildi.

Erksoy'la yapılan görüşme olumsuz sonuçlanırken, Erol'un da genel ittifak olması yani parçalı adaylık olmaması halinde olumlu yanıt verebileceği belirtildi.

Ancak burada bir başka sıkıntı ortaya çıktı. Melih Erol hangi partiden aday olacaktı?

CHP "bizden olsun" dedi.

İyi Parti "bizden olsun" dedi.

İki parti bir türlü bu konuda anlaşamadı.

Bu aşamada bütün fedakarlığını ortaya koymasına rağmen ittifakın ana partnerleri CHP ile İYİ Parti'nin anlaşamadığını gören Melih Erol da görevinden istifa etmedi. Hatta her iki parti kurmayları kendisine ayrıca adaylık teklifi yaptığı, bu teklifleri de geri çevirdiği öğrenildi. Böylece kamuoyunda Cumhur İttifakı'na karşı önemli bir beklenti oluşturan toplantılar hayal kırıklığı yarattı.

Şimdi ne olacak?

Muhtemelen her parti kendi adayını çıkartacak.

Yeni bir arayış için gözler daha önce muhalifler İttifak Grubu'nun aday adayları kadrosunda yer almayan Avukat ve Eğitimci Recep Özdemir'e çevrildi. Özdemir'in Yeniden Refah, Saadet Partisi, DEVA ve Zafer Partisi'nin desteğiyle aday olması güncelliğini koruyor. Ne var ki bu partilerin toplam oy oranları kazanmaya yetmiyor.

Artık bu saatten sonra genişletilmiş yeni ittifak oluşumu da umut vermeyecektir. Dolayısıyla Cumhur İttifakı adayının şansı çok yüksek, hatta garanti diyebiliriz.

Nihayetinde seçimlerin sonucuna göre her teşkilat aldığı kararın, yaptığı çalışmanın hesabını verecek.

Siyasetin gereği budur!