Aybüke Yıldız'ın "İnsan tanıma kitap oku" başlıklı köşe yazısı

Aklımı dinlemeliyim kalbimi değil ve ben üzüleceğime karşımdaki üzülsün. Üzgünüm şairler kaybetmez vazgeçerler.

Sevmeyeceğim aşkı sadece kurgulamak benim işim.

Ve şiirlerim sana ait güzel adam. İnsanlar kalabalık ama benin kalbim oldukça ürkek.

Aşka inanmıyorum ve papatyaları hayatımda tamamen çıkarıyorum. Eğer tekrar aşka inanırsam alırım bir demet papatya.

Şiirlerim benim kalbim ama kurgulamakta benim işim. Seni sevmek artık sadece kurgudan ibaret güzel adam.

Seni hep soruyorlar güzel adam söylesene kimsin sen?

Biz şairlerin yüzü aşktan hiç gülmez ki

Saygı oldukça önemli. Şarkılar önemsiz kalmamalı, seni anlamak bana güç ve yine kelebekler gözlerimin önünde gitme vaktimi yoksa aşk olma zamanı mı?

‘’Eğer ben o telefonu çantaya koyuyorsam sende cebene koymalıydın’’

Ben küçük ayrıntıları severim ve o ayrıntıya dikkat eden adam benim kalbimi sevebilir.

Papatya ve kelebeğin hikayesinin gerçek sonunu sadece şairler bilir. Ve ben bunu sana asla söylemeyeceğim güzel adam.

Beni sen kaybettin ben değil, şiirler hep kalır...

Sana inanamama ihtiyacım var. Serdar ortacın dediği gibi beni sevmeyen o kalpsiz utansın. Felsefe şairlere aittir.

Yine şiirler yine kitaplar ve asla yeni insan tanımak hayatımda.

Aşk mı İstanbul’u seviyor?

Gülşen hep doğru söyler, kraliçe aşkta olmalı.

Kalbi kırılan şair şiire küsmez, ona küser o adama.