Remzi Akbaş'ın "Hedef 400" başlıklı köşe yazısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kez daha (4.kez) aday olabilmesi için ya anayasa değişikliği ya da meclisten erken seçim kararı alınması gerekiyor.

Turpun büyüğü, dananın kuyruğu, ahtapotun kolları... Derken iktidarın asıl gündemi referandumsuz yeni bir anayasadır. Bunun için 400 vekile ihtiyaç var.

Bu da şimdilik meclis vekil sayısına bakıldığında olanaksız görünüyor.

Şimdilik dememdeki maksat Türkiye'deki kaygan siyasetin nereye evrileceğini kimse tahmin edemez.

Anayasa değişikliği noktasında iktidar ve ortağının sayısal çoğunluğu yetmiyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanarak cezaevine konulması CHP ile anlaşma zeminini ortadan kaldırmış durumda.

Görünen o ki İmamoğlu’nun tutuklanmasındaki gerekçeler toplumun önemli kesimi tarafından kabul görmüyor, günlerce yapılan gösteri ve mitinglerle bunu ortaya koyuyorlar.

Burada dikkatimi çeken CHP tarafından adaylık noktasında İmamoğlu’na karşı rakip olarak neden Erdoğan gösteriliyor.

Oysa 16 Nisan 2017 Referandumu'yla kabul edilen anayasa değişikliği ile "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" getirilmiş ve bu değişikliğe göre Erdoğan iki kez seçilmiş olduğu için üçüncü kez adaylığının yolu anayasasının ilgili maddelerinde yazıyor. Bu şartlar oluşmadan aday olması mümkün değil. O halde ikide bir neden kendisine meydan okunuyor anlamış değilim.

Bu arada hükümetin partneri MHP Lideri Devlet Bahçeli 7 Nisan tarihinde yaptığı yazılı açıklamada,

"Hiç kimse boşuna imza toplayıp erken seçim hayali kurmamalıdır. Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi seçimlerin zamanında yapılması yönündedir ve bu irade kesindir" diyor.

Tamam diyor da erken seçim yoksa nasıl aday olacak? Yani bu öncekinde olduğu gibi çok inandırıcı gelmiyor. Ya da başka bir plan mı düşünülüyor? Bahçeli bu, ne yapacağı bilinmez.

AKP'nin asıl hedefi bence Anayasa değişikliği yaparak istediği sonuca ulaşmak.

Bunun için ilk hedefi 400 milletvekilin desteğini almak.

Peş peşe milletvekili transferleri TBMM aritmetiğini değiştirdi. AKP’nin sandalye sayısı şimdilik 273’e ulaştı. Partnerleri MHP’nin 47 vekili bulunuyor. HÜDAPAR (4) ve DSP (1), hadi bağımsızları (8) da eklersek 333 yapar.

Olmaz ama diyelim ki sağ görüşü savunan Yeni Yol Partisi'nin 23 vekilini de katsak 356 yapıyor.

1 vekil 2 vekil 3 vekilli diğer partileri de ayartsalar 400 için sayı yetmiyor.

Kısaca 56 vekili bulunan DEM Partisi'ne muhtaç bir durum var.

Eee… DEM de bunu bildiği için bazı şartlar öne sürüyor. İşte bu şartlarda anlaşmak için MHP’nin de onayı gerekiyor.

Anayasa değişikliği için 400'ün dışındaki seçenekte 360 vekille erken seçim kararı alınabilir.

Ancak bu yine de riskli görünüyor. Yani erken seçim kararı ile Erdoğan'ın aday olup kazanması garanti değil. Hatta anketlere göre çok zor.

O nedenle anayasa değişikliği ile bir veya birkaç dönem cumhurbaşkanı olmanın önü açılmak istenecektir.

Ayrıca şu da var tabi...

Darbe anayasası dedikleri anayasanın neredeyse dörtte üçü değiştirildi. Önemli olan "YENİ ANAYASA" yapmak değil, yapılan anayasaya uymaktır.

İşte bu noktada çekinceler var. Mevcut anayasa örneği var...

Umarım Türkiye'nin önünün açılacağı eşitlikçi, özgürlükçü, bir anayasa ve adil seçim olur. Bunun dışındaki tercihler karanlık bir yoldur!