Ayşenur Elmacı'nın "Kabusumuz geri geliyor" başlıklı köşe yazısı

Sakarya ilinin Karadeniz kıyısındaki turizm ilçesi Karasu, son 10 yılda büyük bir kıyı erozyonuyla karşı karşıya.

Bu erozyon son yıllarda artık yerleşim birimindeki yapıları tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Çalışma alanında Landsat uydu verilerine göre gerçekleştirilen analizler, bu süre içerisinde yerleşim birimlerinin karşısına gelen noktalarda kıyı çizgisinin metrelerce içerilere girdiğini göstermektedir.

Araştırma sonuçları ortaya çıkan durumun en önemli sebebinin, bölgede inşaatı tamamlanan liman olduğu sonucunu da ortaya çıkarmaktadır.

Sahilde "dalgakıran" adı verilen tahkimatların olduğu bölgelerde görülmeyen erozyon, Batı Karadeniz Caddesi üzerindeki işletmelerin bulunduğu alandaki istinat duvarına kadar gelmeye devam ediyor.

Her yıl aynı sorunla adeta karşılaşmaya devam ediyoruz.

Karasu’nun kanayan yarası olarak, kıyı erozyonu şu anda başı çekiyor desek yanlış olmaz.

Karasu Belediye ekipleri, Sahilpark kesimine kaya parçaları ve çuvallar yerleştirerek önleyici çalışma gerçekleştirdi ancak bu çalışmalar yetersiz olmuştu.

Peki, ne olacak? Her yıl bu kabusumuz devam mı edecek? Alınması gereken önlemler ne zaman tam anlamıyla alınacak? Her yıl soruyoruz. Sadece soruyoruz ama çözüm için adım atan yok.

BASIN MENSUPLARINI UNUTTUNUZ MU? BİLEREK Mİ ÇAĞIRMADINIZ?

Hafta sonu Sakarya Valimiz Karasu’yu ziyaret etti. Sadece bunu biliyoruz.

Karasu Kaymakamı Mehmet Uğur Arslan, Valimiz Rahmi Doğan’a ziyareti esnasında kıyı erozyonundan bahsetti mi? Sadece kıyı erozyonundan değil diğer sorunlarımızdan da bahsetti mi?

Valimiz Rahmi Doğan’ın göreve başlamasıyla birlikte neden Karasu’yu ziyaret etti? Kaymakamlığın basını davet etmemesi ile birlikte bu sorular cevapsız kaldı.

Atandığı ve Sakarya’ya yeni ayak bastığı birkaç gün sonra Karasu’yu Vali ziyaret etti ve bu ziyarette hiçbir basın mensubu programı takip edemedi.

Bu sorun basının sorunu değil. Bu sorun Kaymakamlığın sorunu.

Basının önemini bilmediklerini açık açık düşünüyorum. Kusura bakmasın kimse. Basın sizlerin elemanı değil. Basını sadece milli bayramlarda hatırlamamanızı dilerim.

Konuyla ilgili programın basına kapalı olacağını da dile getirseniz bunu kimse sorgulamaz. Ancak böyle bir durum da yok.

Basınım deyip ortalıkta gezenlerin programa dahil olduğunu gördük. 

Basın kimsenin keyfine göre hareket etmez, edemez. İşinize geldiği zaman sadece milli bayramlarda hatırladığınız ve ihtiyaç duyduğunuz basın mensupları sizlerin keyfine göre hareket edemez.

Sormak en doğal hakkımız diye düşünüyorum.

Valimize ziyaret esnasında Karasu’nun kanayan yaralarını aktardınız mı? Ziyaret amacı sadece tanışma mıydı? Neden basın mensupları programda yoktu? Basının Vali Rahmi Doğan’a birkaç soru yöneltirdi diye mi çekinildi?

Sizleri yargılamıyoruz sadece soruyoruz. Ki, en doğal hakkımız olduğunu düşünüyorum.