Remzi Akbaş'ın "Bu da nereden çıktı?" başlıklı köşe yazısı
Vatandaşların bir bölümü kendilerine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından gönderilen GSS prim borcu ile şoke oldu.
Konumuza girmeden önce Genel Sağlık Sigortası (GSS)'nın ne olduğuna bir bakalım:
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (GSS) Kanunu kapsamında 1 Ocak 2012'de yürürlüğe giren sistem; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sağlık hizmetlerinden yararlanmasını amaçlar. GSS ile ilgili en önemli detay, herhangi bir sağlık sigortası bulunmayan vatandaşların da sigortalı olanlar gibi ekonomik gücüne bakılmaksızın, her türlü hastalık durumunda sağlık hizmetlerinden eşit bir şekilde faydalanması amaçlanır.
Elbette bu hizmetin bir bedeli de var. Bu da belirli şartlar içeriyor.
1 Ocak 2012 tarihinde yapılan değişiklikle GSS prim ödeme zorunluluğu getirilen bireyler, çalışanlar ve çalışmayanlar olarak ikiye ayrılıyor.
Çalışanların borcu işveren tarafından karşılanırken işsiz olanlar borçlarını kendileri ödemesi gerekiyor. Sosyal Güvenlik kapsamında olmayanlar, sigortalı işte çalışmayanlar, 18 yaşından sonra eğitime devam edemeyenler, üniversite mezunu olup da çalışmayanlar GSS kapsamında bulunuyor. Bu kişilerin ödemesi gereken tutar brüt asgari ücretin yüzde 3’ü kadar. 2024 yılı için bu tutar aylık 600 lira olarak belirlenmiş.
Prim ödeme gücü olmayanlar yani işsizler için bir kolaylık da getirilmiş. Bunun için "Gelir Testi" yaptırmak gerekiyor.
Gelir testi başvurusu yapmak için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV)'na bizzat gitmek gerekir. Başvuru için herhangi bir süre sınırlaması bulunmuyor.
Ancak gelir testi yaptırılmadığında her ilgili ayda geçerli olan asgari ücretin yüzde 3’ü tutarında GSS prim borcu birikir. Borcunu zamanında ödemezsen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) icra veya haciz yoluyla borcu talep edebilir.
Peki vatandaş hastane hizmetinden hiçbir şekilde yararlanmamış olsa da bu borcu ödeyecek mi? Evet aynen öyle!
Borcu olan vatandaşlar bir şekilde haciz ile tehdit ediliyor.
SGK, Türkiye çapında 9 milyon üzerindeki vatandaşa GSS prim borcu ödeme tebligatı göndermiş.
Büyük çoğunluğu böyle bir sisteme dahil olduğunu bile bilmiyor. Kendilerine gelen "ödeme emri" tebligatı ile sistemde olduğunu öğreniyor.
Dolayısıyla gelir testinden de haberi yok!
Ödeme bildirimine bakılırsa prim borcundan ziyade sanki “GSS işsizlik vergisi" gibi bir durum ortaya çıkıyor.
2014-2024 dönemini kapsayan bir borçluya gönderilen ödeme emrinde GSS borcu 10 bin 594 TL 24 kuruş görülürken, üzerine 10 bin 331 TL 43 kuruş da gecikme faizi ve ceza eklenerek toplam 20 bin 925 TL 67 kuruş borç tebligatı gelmiş.
10 yıllık toplam borca karşılık 2 kat ceza! Üstelik 15 günlük de süre verilmiş.
Yahu akıl var mantık var...
Birikmiş 10 bin küsur lirayı ödeyemeyen bu kişi 21 bin liraya yakın borcu nasıl ödeyecek?
Ha; şunu da belirteyim.
Geçtiğimiz yıl borcu olanlar için "Gelir Testi" fırsatı tanınarak borç silinmesi yapılmış ama bundan vatandaşların bir kısmının Bağ-Kur kaydı olduğu için (kendilerini ilgilendirmediğini düşünerek), bir kısmı da nasıl yapılacağını beceremediği için herhangi girişimde bulunmamış.
Öyle ya, yılların birikmiş borcunu silme fırsatı varken neden duyarsız kalsın ki...
Sonuçta böyle bir sistemden bilgisi olmayanların Gelir Testi'ni de yaptırmayacağı gerçeği bilinmelidir. O nedenle ya bunlara yeni bir fırsat tanınacak ya da haciz veya hapis uygulanarak yeni mağduriyetler yaratılacak. Umarım bakanlık sosyal devlet anlayışı içinde bu sorunu yeniden değerlendirir.