Remzi Akbaş'ın "Seçim biter, dostluk kalır yadigar!" başlıklı köşe yazısı

Sayılı günler çabuk geçiyor. Yerel seçimlerin stresinden kurtulmaya 11 gün kaldı. Karasu'da şu ana kadar muhalefet partilerinin birlikteliği mümkün olmadı ve her biri ayrı adayla seçime girecek. Sadece Saadet Partisi ile Gelecek Partisi Oğuzhan Coşkun adaylığında ittifak yaparak seçime giriyor. Ancak muhalefet tabanlarında birliktelik olursa o ayrı bir gelişme olacak. Onu da konsolide etmek için ayrı bir çalışma yapılması gerekiyor.

Bu noktada hedef durumunda olan İshak Sarı'ya karşı hangi adayın güçlü olduğunu tespit etmek kolay değil. Saha çalışmalarına bakıldığında Yeniden Refah Partisi adayı Recep Özdemir, İYİ Parti'nin adayı Hasan Sarıoğlu, Saadet Partisi ile Gelecek Partisi ittifak adayı Oğuzhan Coşkun ve CHP'nin adayı Uğur Büyük yoğun çalışma yapıyor. Her biri seçimi alacaklarına inanıyor. Dolayısıyla bu saatten sonra birleşip tek adayla Sarı'nın karşısına çıkmaları çok zor. Bu elbette İshak Sarı için büyük avantaj yaratıyor. Her ne kadar kendisine karşı çok önemli bir kitlenin desteğini çektiği görünse de, bu oyların diğer adaylar arasında paylaşılması yine Sarı'ya yarıyor.

Bakınız; 2019 sonuçlarında şöyle bir tablo vardı:

İshak Sarı adaylığında AKP-MHP ittifak oyu 19 bin 537, (yüzde 50,52)

Kerem Erksoy adaylığında CHP-İYİ Parti ittifak oyu 11 bin 15, (yüzde 28,48)

Mehmet İspiroğlu'nun adaylığında BBP 6 bin 812, (yüzde 17,61)

Kerim Ali Aksoy adaylığında Saadet Partisi Bin 25,(yüzde 2,65)

Caner Yatar'ın adaylığında Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 286 oy almış. (yüzde 0,74)

Toplamda 46 bin 769 seçmenin oy kullandığı 14 Mayıs 2023 milletvekilliği seçimleri dikkate alındığında karşımıza şöyle tablo çıkıyor:

AK Parti: 22 bin 154

MHP: 5 bin 860

CHP: 8 bin 219 (Saadet+Gelecek+Deva+DP)

İYİ Parti: 5 bin 224

HDP: 613

YRP: Bin 741

Zafer Parti: Bin 60

Diğer: Bin 898

Bu beş yıllık süreçte 8 bin seçmen artışı olduğunu varsayalım.

Buna göre; 45 -48 bin civarında seçmen sandığa gidecektir. Seçimlerin Ramazan ayına denk gelmesi de katılımı düşürebilir.

Bu iki seçim sonuçlarına göre bir hesap yapmak yanıltıcı olabilir. Sarı'ya tepkisel seçmenleri ayırıp 15 bin oy düşse bile diğer adayların aldıkları oylar parçalı olacağından düşük oyla da olsa Sarı'nın avantajı devam eder. Peki! Burada esas olan aday mı, yoksa parti mi öne çıkacak?

Bu soruya şöyle yanıt verebiliriz.

Seçmenlerin bir bölümü partiye, bir bölümü aday profiline, bir bölümü de meclis listesi kalitesine bakarak oy kullanması bekleniyor. Bir kesim daha var ki; bunlar da İshak Sarı'ya karşı olanlar. AKP'nin içinden, MHP'li ve diğer partilerin seçmelerinin de yer aldığı bu kesimin tercihi de Sarı'nın karşısında güçlü gördüğü adaya destek verecek olmasıdır.

Şunu da göz ardı etmemek gerekir. Siyasetin 24 saati çok uzun bir süre olduğu için önümüzdeki hafta her şey olabilir. O nedenle kimse "ben rahat kazanırım" havasına girmesin.

Bugüne kadar seçim çalışmalarına baktığımızda, rakipler arasında olumsuz bir olaya rastlanmadığı göz önüne alındığında bence Karasu takdiri hak ediyor. Umarım sonuna kadar da böyle devam eder. Sonuçta seçimler biter, dostluk kalır yadigar!