Remzi Akbaş'ın "Ya Karasu ya liman" başlıklı köşe yazısı

8 Temmuz Salı günü saat 14.00'de Şehit Üsteğmen İbrahim Abanoz Lisesi Konferans Salonu'nda Karasu sahilinin kaderini belirleyecek Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) halkın katılım toplantısı yapılacak.

Karasu'ya gelecek olan yatırımlar elbette önem arz ediyor. Ancak bu yatırımların çevreye zarar vermemesi, ekolojik dengeyi bozmaması esastır.

Biraz geriye gittiğimizde, Kibar Holding'e bağlı Assan Alüminyum A.Ş'nin Denizköy Mahallesi sahil şeridinde kurmak istediği Güneş Enerji Sistemi (GES) ile ilgili 19 Kasım günü yapılmak istenilen ÇED toplantısı başta Karasu Belediyesi, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, (STK) muhtarlar ve vatandaşların tepkisi nedeniyle iptal edilmiş; yine aynı bölgeye bir başka firma tarafından "Balık Çiftliği Havuzları" kurulmak istenmiş ve 17 Nisan tarihinde yapılmak istenen ÇED toplantısı yine Belediye Başkanı İshak Sarı öncülüğünde STK, Siyasi Parti Temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşların tepkisiyle önlenmişti.

Bu iki olay Karasu'ya sahip çıkılması noktasında büyük takdir görmüş, Başkan Sarı'nın yatırımın önlenmesine yönelik yaptığı konuşma alkışlarla karşılanmıştı.

Buradaki amaç hem doğa kirliliğinin önlenmesi hem de kıyı sahillerimizin özel sektörün rantiyesine bırakılmamasıydı.

Karasu Limanı ile ilgili başlangıç projesinin 1994'lü yıllara kadar gittiğini görürüz. Ancak çeşitli siyasi nedenlerle Limanın yapımı ve hizmete açılımı 2017'yi gösteriyor. Limanın yapılmasıyla birlikte bu lokasyondan başlayarak Akkum sahil kıyılarına kadar kum erozyonu meydana gelince kıyıdan 150 metre uzakta tahkimat yapmak zorunluluğu doğmuştu.

Zamanla bu tahkimatlar da yetersiz kaldı ve deniz kıyıları tehdit eder hale geldi. Dolayısıyla Karasu halkı ve özellikle sahil şeridi içinde yerleşik bulunan yapı sahipleri limanın kaldırılmasını bile gündeme getirmişti.

Şimdi yapılmak istenen mevcut limanın 2 kat genişletilmesidir.

Böyle bir projeyle Karasu sahilinde denize girmek ne kadar sağlıklı olur?

Eğer bu proje gerçekleşirse Karasu sahilinin daha fazla erozyona uğraması kaçınılmaz görünüyor.

Ayrıca, limanın genişletilmesiyle birlikte deniz suyu üzerinde önemli olumsuz etkileri olacaktır. Gemi kaynaklı evsel nitelikli atık sular, sintine suları, limanda yüzey akışına geçen yağmur suları, gemi boyası ve petrol sızıntısı ile diğer liman faaliyetlerinden kaynaklanan kimyasal maddeler su kirliliğine neden olacak. Limanlarda yapılan dip taramaları, habitatın hasar görmesine, siltasyon hızının değişimine ve liman içi suların oksijensiz kalmasına yol açacak.

Bunları ben uydurmuyorum. Bunlar uzmanlar tarafından bilimsel olarak kanıtlanmış öne sürülen bilgiler.

Ha, şu da var tabi...

Hani "Sarı inek" hikayesinde olduğu gibi Limanın Karasu'ya ilk yapım aşamasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na ait olan bu projeye halk, STK ve diğer taraflar onay vermemesi gerekiyordu. Artık bundan sonra limanı genişletme zorunluluğu doğmuştur. Kapasite yetersiz kalmıştır.

Karasu Belediyesi, STK, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve halk nasıl ki Denizköy Mahallesi’nde yapılmak istenilen projeleri gövde gösterisi yaparak önlediyse bakalım burada nasıl aksiyon gösterecek? Hodri meydan!

Ya Karasu sahili ya Liman!