Aybüke Yıldız'ın "Çare" başlıklı köşe yazısı

Sınırlar bazen oldukça keskin kalmalı, insan zamanla her şeye alışıyor giden ya da kalan olmak sadece sıfat.

Özgürlük önemli, renkler önemli, düşünceler çok önemli.

Hadi ama aynadaki seni hep sevmelisin kendini olduğun gibi kabul etmeli ve her daim güçlü olmalısın güçlü olmak için önce kalbine bak sonra rakamlı kağıtlar zaten hükmünü sürer bu dünyada. Kimin ne anlattığı ya da yazdığı önemli değil okuduğunda senin hissettiklerin önemlidir.

Doğruyu yanlışı ayırabilme hem de kendi fikirlerine öncelik koyabilen olmalısın.

Arkadaşlık, dost, samimiyet, güven veya ihanetler.

Bazen insan bir kaybolmak çizgisine dolanır bekler umut eder ama aslında biliyordur gerçeklerin tamamen hissettiklerinin olduğunu.

Aşkta savaş var mıdır bilmiyorum ama aşkın zarafet kuralları vardır.

Bu kuralları zaten ben söylersem hiç aşık olmamışsınızdır.

Dünya sevmeyi bilmeyen aciz adamlar ile dolu.

Korkaklık bir eylem olmalı, insan öfkesini susturabilmeli.

Geçmiş ve gelecek geçmiş bir eylem olarak kaldı ama geçmişteki insanlar geleceğe sıçrayabilir. Bunun için affetmek eylemi var aslında, yazdıklarım, söylediklerim hatta düşündüklerim hepsi insan bedenine ait.

Bazen oldukça susmak gerek.