Remzi Akbaş'ın "Nasıl geldiyse öyle gitti!" başlıklı köşe yazısı

1950 yılından bu yana Karasu'ya 37.kaymakam olarak atanan Ahmet Naci Helvacı 37 aylık görevi sonunda Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kararnamesiyle Tekirdağ'ın Şarköy ilçesine atandı.

1950'den beri Karasu'da 37'nci Kaymakam olması ile görev süresinin 37 ay sürmesi çok nadir görülen tesadüf olsa gerek.

Sayın Helvacı 37 Kaymakam arasında 3 yıldan uzun süre görev yapan 10 kaymakamdan biri arasında yer aldı.

Diyarbakır Vali Yardımcılığı görevinden Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle 13 Temmuz 2020 tarihinde Karasu’ya atanan ve 29 Temmuz’da göreve başlayan Dr. Ahmet Naci Helvacı’nın bu süre içinde Karasu halkı tarafından varlığı da yokluğu da çok dikkat çekmedi.

Zaten halkın arasında görünmeye çok da istekli biri olmadığı görülüyordu. Geçmişteki kaymakamlar gibi halkın arasında dolaşıp sohbetlere katıldığına da şahit olmadık.

Karasu'da görevine başladığında kendisine Sakarya Kuzey Gazetesi Yazı İşleri Müdürü sıfatıyla Karasu Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi Cihan Ersöz'le birlikte hayırlı olsun ziyaretinde bulunduk. Yaklaşık yarım saatlik görüşmemizde ilçemizde çözümlenmesi gereken bazı sorunları anlattık. Kendisi de siyasetten geldiğini bir dönem Afyon Bolvadin Belediye Başkanı olarak görev yaptığını anlattı. Dolayısıyla ilçe sorunlarına yönelik çözümler noktasında bürokrasi ve siyasi tecrübesi olduğunu ileri sürdü.

Bizi kabul etmesinden dolayı kendisine teşekkür ederek ayrıldık.

Kendisinden iade-i ziyaret yapmasını beklerdik ama yapmadı. Nedense basına karşı mesafeli duruyordu.

O hafta Sakarya Kuzey Gazetesi'nde yazdığım 15 Ağustos 2020 tarihli "Yeni Kaymakam Helvacı" başlıklı köşe yazımda "Kaymakam Helvacı'nın devlet tecrübesi ve daha önce belediye başkanlığı yapmış olmanın yerel ilişkilerdeki avantajları ile Karasu'da kısa süreli kalmaması halinde çok iyi projelere imza atacağına inanıyorum. Çünkü, yorumumu mazur görsün; ilçemizde un var, yağ var, şeker var, su var. Bunları birleştirip topluma sunacak tecrübeye, ustaya, bir Helvacı’ya ihtiyaç var.  Oda geldiğine göre;" diyerek bir benzetmeyle güven verdiğini ve uzun süre kalması halinde hizmetlerin daha iyiye gidebileceğine vurgu yapmıştım.

Gerçekten de konuşmalarımız sırasında böyle bir güven vermişti.

Açık söyleyeyim çok yanılmışım. "Keşke öyle bir yazı yazmasaydım" diye aklımdan geçmedi değil. Neyse çok da önemsemedim. Ancak Kaymakamlık makamında bulunan biri, yani devleti temsil eden bir bürokratın halkla bütünsellik içinde yapacağı hizmetler çok verimli ve önemlidir. Sadece açılış ve törenlerde bulunarak yararlı hizmet sağlanamaz. Kurumlarla, STK, Odalar ve halkla uyumlu çalışmanın getireceği başarıyı görmeyen biri giderken de arkasından iyi konuşulacak diye beklememeli.

Geldiğinde vatandaşın umurunda olmadığı gibi giderken de vatandaşın umurunda olduğunu sanmıyorum. Bulunduğu kurumun dışında veda ziyaretleri yaptığını da görmedik. Giderken son olarak 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinde bulundu. Orada bulunan protokol ile vedalaşıp hafta sonu ilçeden ayrıldı. Personeliyle bile uyumsuzluk yaşadığı öğrenilen Helvacı "nasıl geldiyse, öyle de gitti." Umarım gittiği yerde ilçemizin sevilen ve saygı duyulan hemşehrisi Valimiz Sayın Recep Soytürk'le uyumlu çalışır!