Hepimiz için zor oldu. Her ülkeyi incitti ve her ülkede derin yaralar açtı. Sarsıldık fakat geride kalacak günleri yaşıyoruz. Sabrımız zorlanıyor, bedenimiz adeta durmaktan yoruluyor ve zihnimiz düşünmeden duramıyor. Bunlar olası ve yaşamsal bulgular. Elbet geçecek ve elbet bitecek.

 

Biz, bugünlerin geçeceğine olan inancımızla birbirimize daha da bağlanırken aynı zamanda tedbirimizi bırakmadan dualarımızla yola devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, şu günlerde sağlık bizler için en önemli sırada. Kendinizi, ailenizi ve umudunuzu koruyun. Biz yaşamaya, üretmeye, paylaşmaya ve elbette dayanışmaya devam edeceğiz…

 

Bunun içindir ki, bu hafta sizlere güzel bir etkinlikle geldim:

 

Hayatınız da hiç günlük tuttunuz mu?

 

‘Elbette’ ya da ‘bugünlerde ne günlük yazılır!’ dediğinizi duyar gibiyim, fakat yinede bu etkinliğin herkese iyi geleceğini düşünüyorum.

 

Günlük tutan bireylerin iç motivasyonları gelişirken, çocuklarda ise okuma, yazma ve anlama becerileri gelişiyor.

 

 Uzaktan eğitim sürecinde çocuklar için çok değerli günler yaşıyoruz, günlük derslerin sonunda bir de günlük yazmalarını sağladığımızda, bir nevi terapi işlevi yerine geçecek bir etkinlik yapmış olacaklar.

 

Günlük, kişisel gelişim aracıdır. Günlük yazarken çocuklar aynı zaman da o gün içersinde neler yaptıklarını ve aslında neleri yapamadıklarını da görecek pozisyona gelebilirler, peki bu ne işimize yarar; bunun farkına vardıklarında diğer güne başlarken içlerinde yapamadıklarını yapma arzusu geliştirmiş olacaklardır ve bir sonraki gün, bir önce ki güne göre daha verimli hale gelecektir. Günlük yazan çocuklar birden fazla kazanım sağlarken ilerde ki akademik performansları olumlu olacaktır.

 

Aslında yazı yazmaları demek beyinlerini devreye sokmak demektir. Yazmak için önce düşüneceklerdir ve her gün tekrarlanan bu yazma aktivitesiyle çalışan düşünme etkinliği yaşamlarının ilerisi için hatta girecekleri sınavlar için önemli bir boyut oluşturacaktır.

 

Akademik becerinin yanında fikirlerini daha iyi iletirken iletişimleri güçlenen bireyler olacaklar.

 

Ayrıca çocukların günlük yazmaları içte saklananların dışa aktarımıyla pozitif bir ruh hali yansıtıyor ve bu durumla birlikte bağışıklık güçlenirken görüyoruz ki, bu işin fiziksel boyutu da var.

 

Çocukların günlük yazmasını istiyoruz fakat bunu nasıl kazandırmalıyız? Yazılacak defter muhakkak çocuk tarafından seçilmeli çünkü seçim hakkı çocuğun yazma motivasyonunu geliştirecektir. Defteri kullanırken istediği boya kalemini kullanmasına hatta deftere yazdıklarını görsellemesine dahi olanak sağlayın. Mesela o gün bahsedilen duygulara yönelik emojiler veya çıkartmalar kullanılabilir.

 

Anne ve babalar için şu önerim var: Sizler de günlük tutun. Çocuklarınız hakkında ki duygularınızı yazın, hatta isterseniz gün içersinde yazdıklarınızı çocuklarınızla paylaşın, fakat şunu da bilmemiz gerekir; günlük özeldir ve mahremiyettir. Eğer çocuklar sizinle paylaşmak istemiyorsa asla zorlamaya gitmeyiniz.

 

Bir de daha okuma yazma bilmeyen çocuklar var fakat günlük tutmak buna engel olmasın. Sizler çocuklara gün içersinde ki düşüncelerini sorup kağıda geçirebilirsiniz. Lakin mümkün olduğunca söylediklerini değiştirmeden yani orijinalliğini bozmadan yazınız. Siz yazarken o da sayfayı süsleyebilir.

 

Amacına ulaşmasını istediğimiz her şeyin destekçisi olmalıyız, sizler ev de bol bol zaman geçirdiğiniz çocuklarınızın birer öğretmeni de oldunuz, çocuklarınızla paylaşımcı olmaya ve çocuklarınıza destek vermeye daima özen gösterin.