Muhsin Turhan'ın "Yıllar geçiyor!" başlıklı köşe yazısı

Yıllar geçiyor sen ne dersen de ömür bitiyor istemesen de…

Değişen bir şey var mı? Yok... Aynı tas aynı hamam. Yeni bir yıla gireceğiz insan ister istemez şunu söylüyor!

Eskisinden ne gördük yenisinden ne bekleyelim. Maddi, manevi, ahlaki olarak. Her yıl daha kötüye doğru gidiyoruz. Halinden mutlu bir azınlığın dışında halinden mutlu olan yok.

Bir vatandaşımız bir resim paylaşmış, 2003 gram altın 23 TL, 2023 bir demet marul 25 TL. Durumun özeti bu.

Emekli, memur, asgari ücretli, esnaf, talebe herkes yılbaşında maaşlara yapılacak zam beklentisinde. Daha maaşlara zam gelmeden ete, süte, zeytine, tereyağına zamlar gelmeye başladı bile.

Kiralar uçmuş, esnaf Bağ-Kur’unu ödeyemiyor. Pazara gidip meyve alamayan insanlar var. Bir amca ile tanıştım İstanbul’dan kiralar yüksek diye Karasu’ya gelmiş 6 bin TL kira diyor. “Elektrik, su, doğal gaz aldığım 7500 lira maaş. Doğal gazı kapattım soba kurdum sahilden odun topluyorum” dedi. Dokunsan ağlayacak. Ya üniversitede çocuk okutanlar onlar da perişan! 2024'e girmeye hazırlanırken gelecekten umudu olan yok. Oysa öyle güzel cennet bir ülkede yaşıyoruz ki!

Tarım var! Hayvancılık var! Sanayi var! Turizm var! Kış turizmi var! Olmayan bir şey yok. Hani bir söz var. Yağ var, un var, şeker var! Maalesef yıllardır helva yapacak ustamız yok. İnsanın zoruna bu gidiyor.

Böyle güzel böyle bereketli bir ülkede insanlar sefalet çekiyorsa, demek ki sorun ülkede değil iyi yönetilememekte.

Değişir mi? Değişmez!

Biri sola çeker dine saldırır! Biri sağa çeker dini kullanır! Bu düzen böyle gelmiş böyle gider.

Olan vatandaşa olur. Önce zihniyet değişecek. Yoksa yılların suçu yok. Suç kendini değiştirmeyen bizler de…