Ülkemin en büyük sorunlarını sıralasak; mevcut hükümet ve başkanlık sistemi, ekonomi, sağlık, mülteci sorunu diye devam eden listede bir de devlet sorunu var. İktidarlar gelip geçer, hükümetler kurulur dağılır, A kişisi gider B kişisi gelir bu demokrasinin bir parçasıdır ve doğaldır. Ama devlet çok uzun yıllar aynı kalır, yavaş değişir, az dönüşür. Bugün meclisten rastgele bir vekil çevirip Türkiye'yi 20 yıl sonra nerede görüyorsun de cevap veremez çünkü bunlar önce kendi koltuklarını sonra önündeki seneyi düşünür.

Devletin kısa ve uzun vadeli planları olur bu gerek eğitim olsun gerek sağlık gerek askeri gerek ekonomi olsun planları vardır. Gelen iktidarlar ise bu planların uygulanış süreleri, uygulanış şekli, ayrılan bütçe gibi şeyleri düzenler. Yani olması gereken budur. Ülkemizde ise her gelen iktidar bunları tekrar planlar değiştirir dönüştürür yeni model uygular. 5 sene sonra başkası gelir yapılanları beğenmez yeni plan yapar bu kısır döngü böyle devam eder. Sonuç? Bir arpa boyu yol alamayız.

Devlet- İktidar ayrımını yapmamız gerekiyor. Son 20 yılda bu kavramlar maalesef iç içe geçti. Mesela "Vali", valiler iktidarın valisi değil devletin valisidirler. Mesela "Polis", cumhurbaşkanının polisi değil devletin polisidirler. Öğretmenler, doktorlar, kamuda çalışanlar iktidar yalakası olmak zorunda değiller çünkü onlar devlet memurudur. Buradan nereye varmak istiyorum: Eğer her gelen iktidar devlet kademelerine hak edeni değil de kendi yandaşlarını yerleştirirse ona "Benim valim" de diyebilir " gel olum, takla at bakalım" da diyebilir. Kazanan kişiler olur, halk gene kimsenin umurunda olmaz. Sonra başka bir iktidar gelir o kişileri tasfiye eder bu sefer o kendi adamlarını yerleştirir sonuç olarak tekrar kısır döngüye girilmiş olur.

Devlet çalışanı iktidar yanlısı olmak zorunda değildir "aman ben iktidar hakkında böyle dersem, işimden olurum, koltuğumdan olurum, sürülürüm" derdine düşmemeli, ben eğer işimi iyi yapmazsam bunları düşünmeye başlarım olmalı doğrusu. Bizde böyle bir sıkıntı olmadığı için istersen iyi öğretmen olma, doktorken yanlış tedavi uygula, memursan halkın suratına bakma, çalışanına kötü davran ne yaparsan yap memursun kafan rahat kovulma derdin yok en fazla sürülürsün.

Düzen böyle gelmiş böyle gidiyor bunu değiştirmek isteyen de yok. Bu yüzdendir ki ne eğitim de istikrarı ve başarıyı sağladık ne terör olayını çözebildik ne sağlık sektörü rayına oturdu. Hep günü kurtarma çabaları 3 aylık 5 aylık projeler seneyi kurtarma zamları bu böyle süregeldi. Fakat böyle devam etmemeli.

Bu kadar düzensizlik içinde düzen sağlanabilir mi? Halk tekrar devlet olgusuna güvenip inanır mı? Yeni gelecekler bunları iyi planlamalı. Bunun ancak köklü reformlar, düzenlemeler ve değişikliklerle mümkün olabileceğini iyi hesaplamalı.