Atatürk daha Nutuk’un ilk sayfalarında durumu şöyle anlatıyor:

 

“Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu topluluk genel savaşta yenilmiş, koşulları ağır bir ateşkes antlaşması imzalanmış, büyük savaşın uzun yılları boyunca millet yorgun ve yoksul bir durumda. Milleti ve ülkeyi genel savaşa sürükleyenler kendi yaşamlarının kaygısına düşerek yurttan kaçmışlar. Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet güçsüz, onursuz, korkak; yalnız padişahın isteklerine uymuş, onunla birlikte kendini koruyabilecek herhangi bir duruma boyun eğmiş. Orduların elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta. İtilaf devletleri, ateşkes antlaşması hükümlerine uymayı gerekli görmüyorlar”

 

Devam ediyor sözlerine. Durumun analizini yapıyor Paşa…

 

“Düşman devletler, Osmanlı Devleti'ne ve ülkesine maddi ve manevi bakımdan saldırmışlar, padişah ve halife olan kişi (Vahdettin), hayat ve rahatını kurtarabilecek çareden başka bir şey düşünmüyor. Hükümeti de aynı durumda… Farkında olmadığı halde başsız kalmış olan ulus, karanlık ve belirsizlik içinde olup bitecekleri bekliyor. Felaketin korkunçluğunu ve ağırlığını anlamaya başlayanlar bulundukları çevreye ve sezebildikleri etkilere göre kurtuluş çaresi saydıkları yollara başvuruyorlar… Ordu, adı var kendi yok bir durumda. Komutanlar ve subaylar genel savaş boyunca sıkıntı ve güçlüklerle yorgun düşmüş, yurdun parçalanmakta olduğunu görmekle yürekleri kan ağlıyor; gözleri önünde derinleşen karanlık felaket uçurumunun kıyısında, kafaları çıkar yol, kurtuluş yolu aramakta…”

 

Ve kurtuluş yolunu şöyle açıklıyor:

 

“Efendiler bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da hâkimiyet-i milliyeye (millet egemenliğine) dayanan bilakaydüşart müstakil (tam bağımsız) yeni bir Türk devleti kurmak”

 

“İşte daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar bu karar olmuştur”

 

Paşa, İstanbul'daki durumun farkında... Durumu tespit etmiş ve onu İstanbul'dan uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapanlara karşı planı var. Samsun'a ayak bastığı andan itibaren fikren Anadolu'nun fotoğrafını çekmiş, durum analizi yapmış ve uygulamaya geçmiştir. Yetenek, tecrübe, bilgi ve vizyon Mustafa Kemal'i “Atatürk” yapan özelliklerin başında gelmektedir.