İki yılı aşkın bir süredir Karasu’da siz değerli okurlarımızla beraber olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Bu hafta siz değerli okurlarıma uzun ve zorlu mücadelemden bahsetmek istiyorum.

 

9 yıllık çalışma sürecim içerisinde birçok düşüşlerim oldu. Tekrardan ayağa kalkmam için mücadelemi de tek başıma vererek bu zamanlara geldim.  Öncülüğümüz Karasu olarak hizmet etmeye devam ediyoruz. Zor bir süreç içerisinden yılmadan ileri bir adım daha nasıl atabilirim diye kendime sorarak, bir nebze de olsa kendimle kavga ederek gazetemizin ilk 5 sayısını 2 kişi ile çıkartırken 2 yıl sonra bugün 17 kişilik genç bir ekibe sahibim.

 

İki yıldır yayın hayatımıza devam ederken ara ara düşüşlerimiz olsa da siz değerli okurlarımız ve destekçilerimizin sayesinde, bizlere verdiğiniz güç sayesinde dizlerimizin kanamasına izin vermiyorsunuz. Bunun için sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır.

 

Kurulduğumuz günden bu yana çizgimizden, hedefimizden ödün vermeden yolumuza devam ediyoruz. Gazetemizin 1. sayısında küçük bir ofiste 2 kişi çalışırken aradan geçen 2 yıl sonrasında 17 kişilik dev bir ekiple beraber çalışmanın mutluluğunu ve zorluğunu siz değerli okurlarımıza anlatamam. 

 

Yerel gazetelerin kendi imkânları ile ayakta kalmaları çok ta kolay olmamasına rağmen kurulduğumuz günden bu yana pandemi süreci haricinde aralıksız olarak yayın hayatımıza ara vermeden devam ettik. 

 

Bundan 2 yıl önce yola çıktığımız zaman yazılarıyla Öncü’ye destek verip daha sonra aramızdan ayrılanları da unutmuyoruz. Başta Reklam Müdürüm olan Ayşenur Arpacıoğlu’nu anıyor, başlangıç sürecimizde köşe yazılarıyla bizlere destek veren Serdar Gül’e, Erdi İngenç’e, Talha Enes Elmacı’ya, Ömer Faruk May’a, Hakan Atabey’e, Funda Zorlar’a ve Erkan Uğur’a teşekkür eder minnet duygularımızı yine tekrarlıyoruz. Ayrıca Öncü’ye yazılarıyla hala önemli katkılar sağlayan 11 köşe yazarlarımıza ve bütün çalışanlarımıza da teşekkürlerimi iletiyorum.

 

Genç kardeşlerime ise şunu söyleyerek cümlelerimi tamamlamak istiyorum:

Sevgili gençler; Yolunuz elbette çok uzun ve yorucu. Hatta günlerce uykusuz kalıp çalışmak zorunda da kalacaksınız. Gece düşünmekten uykuya dalamayacağınız uykusuzluklarınız olacak. Ama asla yılmayın. Yorulun. Uykusuz kalın ve düşüp dizlerinizi de kanatın. Ama bir mücadelenin peşinden koşmak ve istediğinizi elde etmek için asla pes etmeyin. Düştükçe ayağa tekrar kalkın. Her şey para kazanmak değildir. Her şey para da değildir. Bizlerde öyle şahane paralar kazanmıyoruz. Ama insanın sevdiği işi yapması kadar huzurlu bir şey daha yoktur bu dünyada.

 

Bir yola mı çıkmak istiyorsunuz?

Sadece iki destekçiniz varsa size güvenen zaten siz bu adımınızı kazanmışsınız demektir. Yola çıkmaktan ve adım atmaktan sakın korkmayın. Hedeflediğiniz yere ulaşmak için çalıştığınız kurumda çay servisi yapın. Ama sakın kendinizi geliştirmekten geri durmayın. Ben bu mücadeleme çay servisi yaparak başladım ve aradan geçen 10 yıllık süre zarfında kendi gazetemi kurdum. Mücadelemi hala kazanmış değilim. Zorluklar elbette hala yaşıyorum. Ama her işte zorlukların var olduğunu bildiğim için hayata küsmeden yolumdan ve çizgimden ilerliyorum.

 

Çok mu korkarsınız bir adım atmak için?

Elbette korkacaksınız bende çok korktum. Hatta ben kendime bu kadar maddi ve manevi yükün altına nasıl girdim diye soruyordum kendime. Hiçbir birikimim olmadan sevenlerimin bana güven verdiğini ve destek verdiğini görerek adımımı attım. Gazetemizin 1. sayımızdaki çevrem ile 101. sayımdaki çevrem arasında dağlar kadar fark var. Önemli olan sadece kendinize güvenmeniz. Kolaylığı ise rabbimiz sağlıyor şükürler olsun.

 

Zorlu bir yoldayız. Yolumuz ise çok uzun. Ama bizler zorluklarla mücadele etmek, zorlukların üstesinden gelmek için gücümüzün olduğuna da inanıyoruz.