Medyanın gücünü son günlerde bir kez daha yoğun bir şekilde hissettik. Biz de işin içerisinde olduğumuz için neyin ne olduğunu az çok görebilme imkanı buluyoruz. Ulusal basının dünyadan verdiği haberleri görüp de ilçemize baktığımızda iki farklı dünya görüyoruz. Avrupa ve Amerika’da sokağa çıkma yasaklarına kadar varan önlemler alınırken, Karasu’ya virüsün uğramayacağının garantisi açıkça hissediliyor (!)

 

Düne kadar kahvehaneler ve çay salonları tıka basa dolu, “Bize bir şey olmaz” diyen yiğitler göze çarpıyordu. Sigaralar fosur fosur içiliyor, “El kadar virüs bize ne yapar?” esprileri virüsten daha fazla havada uçuşuyordu. Ta ki İçişleri Bakanlığı’nın işletme kapatma tebliğlerinin mekanlara yapılmasına kadar.

 

İlçe Hıfzıssıhha toplantısında Kaymakamımız Aziz Mercan, “Önleminizi alın, hayatınıza devam edin” dedi. İçimiz rahatladı. Ardından sayısız işletmeye geçici kapatma kararı verildi, “Neler oluyor?” dedik. Şimdi karar veremedik, panik yapalım mı, yapmayalım mı? Sokağa çıkma yasağına kadar bu iş gider mi? Makarna yığalım mı eve?

 

Erken önlemin, erken teşhis kadar elbette önemi çok büyük. Ama zaten dar boğazda olan vatandaş ve esnafın durumu çok kötüye gidiyor. İşletmeleri geçici olarak durdurulan esnaf arkadaşların ortak şikayeti, “Kredim var, faturalarım var, toptancı kapıya dayandı, dükkan kirası ne olacak?” gibi serzenişler oluyor.

 

Bu işletmelerde çalışanlar evlerine gönderildi. Belli olmayan bir süre boyunca evlerine 1 lira götüremeyecekler. Bu insanların da telefon, elektrik, su ve yakıt faturaları var. Bırakın faturayı, karınlarını doyuracak gelirleri kesildi.

 

Devlet, bu konuda da bir önlem alacak mı? Ödemeler dondurulacak mı? Elektrik, su, doğalgaz kesilmesinin önüne geçilecek mi?

 

Elbette erken önlem alınmalı ama iyileştirme çalışmalarıyla vatandaş da desteklenmeli. Bu felaket senaryolarını düşündükçe kararsız kalıyor insan. Panik yapıp, markete mi koşalım, eve kapanıp ölümden mi kaçalım, evde açlıktan mı ölelim, “Bize bir şey olmaz abi, soğan yiyen milletiz” deyip virüse meydan mı okuyalım?

 

Yetkililerin dediği gibi, ÖNLEMİNİZİ ALIN ve HAYATINIZA DEVAM EDİN. Belki bize bir şey olmaz ama evimizdeki 65 yaş üzeri anne, baba, nene, dedenizin ölümüne sebep olmak istemezsiniz değil mi? Bu arada, Umre’den dönen vatandaşımızın çok rahat olduğuna ve uyarılara kulak vermeden halka temasına devam ettiğini duyuyoruz.

 

Büyüklerimizin varsa bir bildiği, BİZE BİRŞEY OLMAZ abiiii... Yoksa bunun adı nedir siz söyleyin. Önlemli ve sağlıklı günler dilerim.