Remzi Akbaş'ın "Geri adım yok!" başlıklı köşe yazısı

2025-2026 eğitim-öğretim dönemi 8 Eylül'de başlıyor.

Başta ekonomik harcamalar olmak üzere çocuklarının teknolojik bağımlılığı nedeniyle sorunsalların yaşanacağı döneme giriliyor.

Ekonomik sorunu bir tarafa bırakırsak teknolojik bağımlılık üzerinde önemle durulması gerekiyor. Özellikle tatil dönüşü okul çocuklarını sıkça kaynaştığı teknolojik bağımlılığından ayırmak kolay değildir.

Teknolojinin girmediği ev hemen hemen yoktur. Dolayısıyla teknolojinin olduğu yerde mutlaka bazı sorunlar da ortaya çıkar. "Eğitim ve Öğretim" dönemleri bu sorunların arttığı dönem olmuştur.

Bu sorunları çözme noktasında veli-öğretmen diyaloğu çerçevesinde bir planlama yapılmalıdır.

Teknoloji bağımlısı olan öğrencilerin telefon, tablet, bilgisayar gibi cihazların kullanımında kontrolü ele alacak bazı uygulamalar geliştirilmelidir.

Şöyle ki:

Öncelikle ucu açık bir kullanım, bağımlılığı her halükarda tetikleyecektir. Bu nedenle mutlaka kullanıma makul bir zaman sınırlaması getirmek şarttır. Bu zaman sınırlaması başta sık ama kısa süreli aralar vermeyle başlar ve sonrasında günlük limit belirlenip buna uyulur.

Teknolojinin en çok kullanılma sebebi olan belli işlevlerden uzak durmaya çalışmak önemli bir adımdır. Uzak durulamıyorsa sayı ve süre koymak işe yarayabilir. Mesela günde iki defa gireceğim ve yarım saat kalacağım gibi.

Aile ilişkilerinin bozulması teknoloji bağımlılığının sebebi de olabilir, sonucu da. Her halükarda sağlıklı aile ilişkileri bağımlılığın tedavisinde çok önemli bir unsurdur.

Teknolojiden uzak kalmayla alakalı düzenli olarak uyulacak hedefler koymak da kişiyi güçlendiren ve tedaviyi destekleyen yöntemlerden biridir.

Diğer bir yandan spor yapmak vücutta biriken enerjiyi sağlıklı bir yolla boşaltabilmek için en uygun faaliyetlerden biridir. Düzenli sporun hayata girmesi bağımlılığın tedavi sürecini kolaylaştıracaktır.

Bir başka çözüm arkadaş seçimidir. Bu dönemlerde bazı sosyopsikolojik sorunlu öğrencilerin etki alanına girilmemesi için öğrencinin arkadaş gurubunu öğrenip, kötü alışkanlıkları olanlardan uzak durulması da önemli bir çözümdür.

Çocuklara uygulayacak kurallarda ailenin birliktelikle karar vermesi başarıyı artıracaktır. Bu konuda taviz verilmemelidir. Eğer ebeveynler arasında karar verme noktasında bir ayrılık oluşursa bu öğrencinin davranışını da etkileyecektir.

Sonuç olarak, öğrencinin okuldaki başarısının en etkili ilacı kurallar noktasında geri adım atılmamasıdır. Yoksa başaramazsın!